YATIRIM DANIŞMANLIĞI VE PORTFÖY YÖNETİM ANLAŞMASI

Bu yazımızda ilk olarak yatırım danışmanlığı sözleşmeleri daha sonra ise portföy yönetim anlaşması hukuki niteliği ele alınıp incelenecektir.

GİRİŞ

Yatırım Danışmanlığı ile Portföy Yönetim Anlaşmaları konu bakımından birbirine benzer anlaşmalar olmakla birlikte yatırım faaliyetini gerçekleştiren yetki bakımından temelde çok farklı anlaşmalardır. Yatırım danışmanlığı sözleşmesinde esas olan müşterilere yatırım tavsiyelerinde bulunmaktır. Tavsiyelere uygun yatırım işlrmlrtini gerçekleştiren emri vermek tamamen müşterinin tasarrufu altındadır. Yatırım danışmanının  tasarrufta bulunma yetkisi söz konusu değildir. Ancak portföy yönetiminde, portföy yöneticisi müşterinin vekili sıfatıyla bu tür tasarruf işlemlerini yapmaya yetkilidir. Yatırım danışmanlığı hizmetinde; müşteri, yetkili kurumlardan mevcut nakdinin hangi yatırımlara yöneltilmesi gerektiği konusunda bilgi talep eder. Ondan tavsiyeler alır. Ancak, yatırımlarını bizzat kendisi yapar ve yönetir. Portföy yönetimi sözleşmesinde ise müşteri, nakdini ve menkul kıymetlerini yatırıma yöneltmek için portföy yöneticisini görevlendirir, ona söz konusu varlıklarını teslim eder.

YATIRIM DANIŞMANLIĞI SÖZLEŞMELERİ

Yatırım danışmanlığı sözleşmesi, yatırım danışmanlığı yapmaya yetkili aracı kuruluşların, yatırım tavsiyelerinde bulanarak müşterisini yönlendiren bilgiler verdiği, müşterinin (yatırımcının) ise bu bilgilere karşılık bir ücret ödemeyi üstlendiği  sözleşmedir. Yatırım danışmanlığı sözleşmesinin konusunu,  müşterilere ihtiyaçları doğrultusunda uygun yatırım seçenekleri sunulması faaliyeti oluşturmaktadır. Yatırım Danışmanlığı Sözleşmesinin hukuki niteliği konusunda Sermaye Piyasası Kanununda açık bir düzenleme bulunmadığından, hukukumuzda niteliğine ilişkin tartışmalar vardır. Bizim de katıldığımız ağırlıklı görüşe göre vekalet sözleşmesi hükümlerinin yatırım danışmanlığı sözleşmelerine uygulanması yönündedir. Türk Borçlar Kanununun 502. maddesinin 2. fıkrası dayanak oluşturmaktadır. Bu fıkraya göre vekalet sözleşmesine ilişkin hükümler, niteliklerine uygun düştüğü ölçüde, TBK’da düzenlenmemiş olan iş görme sözleşmelerine de uygulanacaktır.,
YATIRIM DANIŞMANLIĞI VE PORTFÖY YÖNETİM ANLAŞMASI
YATIRIM DANIŞMANLIĞI VE PORTFÖY YÖNETİM ANLAŞMASI
Yatırım danışmanlığı sözleşmesinde bir iş görme borcu söz konusu olmaktadır. İş görme borcu doğuran yatırım danışmanlığı sözleşmesinde de vekalet sözleşmesi ile benzer olarak maddi menfaat zorunluluğu bulunmamaktadır. Yine aynı şekilde vekalet sözleşmesi ile paralel olarak yatırım danışmanlığı sözleşmesinde yatırım danışmanlığı faaliyetini kimin yürüteceği önemli olmakla beraber  yatırım danışmanı borcunu ifa ederken yatırımcının iradesine uygun hareket etmektedir.

Sözleşmenin Tarafları

Yatırım danışmanlığı sözleşmesi tam iki taraflı ve rızai bir sözleşmedir. Taraflardan bir tanesi yatırım danışmanlığı yapmaya yetkili kuruluşlar, diğeri ise yatırımcılardır. Yatırım danışmanlığı hizmeti talep eden kişiler, Tebliğ ile müşteri ismini almıştır. SPK tarafından müşteriler, genel müşteriler ve profesyonel müşteriler olmak üzere ikiye ayrılarak düzenlenmiştir. Bu sınıflandırma Yatırım Kuruluşlarının Kuruluş ve Faaliyet Esasları Hakkında Tebliğ’in 30.maddesinde de ele alınmıştır. Bu madde uyarınca yatırım kuruluşları, müşterilerini mutlaka profesyonel veya genel müşteri olarak sınıflandırmak zorundadır. Bu sınıflandırmanın sonucunu da mutlaka müşterilerine bildirir. Müşterilerin sınıfını değiştirme hakkı bulunmaktadır. Profesyonel müşterilerin tanımı Yatırım Kuruluşlarının Kuruluş Faaliyet Esasları Hakkında Tebliğ’in 31.maddesinde yapılmıştır. Bu maddeye göre bir müşterinin profesyonel sayılması için yatırım kararlarını verebilecek ve üstlendiği riskleri değerlendirebilecek kadar tecrübeli, bilgili ve uzmanlığa sahip olması gerekmektedir. Genel müşterilerin açık tanımı kanunda ve tebliğde yer almamaktadır. Genel müşterileriler ile ilgili profesyonel müşteri olamayan müşteriler olarak tanımlama yapılabilir. Genel müşteri şartları sağlaması halinde profesyonel müşteri olabildiği gibi profesyonel müşteri olan kişi de, yazılı şekilde talepte bulunarak kendisinin genel müşteri olarak sayılmasını isteyebilir. Bu hak müşteri için temel haklardandır. Yatırım kuruluşunun müşteriye böyle bir hakkı olduğunu hatırlatma zorunluluğu bulunmaktadır.

Sözleşmenin Şekli

Kanunen vekalet sözleşmelerinin geçerliliği için şekil şartı bulunmamakla birlikte yatırım danışmanlığı sözleşmeleri için yatırım kuruluşları ile müşterilerin önşart olarak yazılı bir sözleşme yapması gerekliliği Tebliğ uyarınca mevcuttur.

Yatırım Danışmanlığı Sözleşmesinde Tarafların Hak ve Yükümlülükleri

Yatırım danışmanının vekaletten doğan edimini bizzat ifa yükümlülüğü ile özen ve sadakat yükümlülüğü mevcuttur. Müşterinin bizzat ifa kuralından kaynaklanan hakkını korumak amacıyla aralarında imzaladıkları çerçeve sözleşmede yatırım danışmanının kimliği açıkça belirtilmelidir. Müşterinin anlaştığı yatırım danışmanının aracı kurumdan ayrılması halinde veya yatırım danışmanının değiştirilmesi halinde kuruluşa, bu durumun müşteriye bildirilmesi zorunluluğuTebliğ uyarınca getirilmiştir. Ayrıca müşterinin yeni yatırım danışmanını uygun görmemesi hali haklı fesih sebebi olarak sayılmıştır. Özen ve sadakat yükümlülüğü uyarınca ise yatırım danışmanı, müşterisine tam ve doğru bilgi vermeli, yanıltıcı ve yanlış bilgilendirmeden kaçınmalıdır. Tavsiye ve yorumlarını yaparken veya bilgi verirken müşterisi hakkında sahip olduğu bilgileri göz önünde bulundurarak bu faaliyetleri yerine getirmelidir. Özen ve sadakat yükümlülüğü altında ayrıca yatırım danışmanının ve aracı kuruluşun sır saklama yükümlülüğü mevcuttur. Bu yükümlülük sadece sözleşme süresince değil sözleşmenin sona ermesinden sonra da geçerlidir. Müşterinin en temel yükümlülüğü yatırım danışmanına, aralarında akdettikleri sözleşmede kararlaştırılan borcu ödemektir. Bu borç, bir ücret veya herhangi bir maddi menfaat olabilmektedir. Bu yükümlülüğü dışında müşterinin ayrıca yatırım danışmanına kendisi hakkında doğru bilgi ve belge verme yükümlülüğü de bulunmaktadır. Yanlış ve yanıltıcı verdiği bilgilerden, müşteri sorumludur.

PORTFÖY YÖNETİM SÖZLEŞMELERİ

Portföy yöneticiliği faaliyeti; sermaye piyasası araçları, para piyasası araç ve işlemleri, vadeli işlemler ve opsiyonlar, nakit, döviz, mevduat ile kurulca uygun görülen diğer varlık ve işlemlerden oluşan portföylerin yatırımcının veya portföy yöneticisinin belirleyeceği risk-getiri tercihi doğrultusunda, müşterilere yapılacak portföy yönetim sözleşmesi çerçevesinde vekil sıfatıyla yönetilmesidir. Portföy yöneticiliği: 1-bireysel, 2-kolektif portföy yöneticiliği faaliyetlerini kapsamaktadır. kolektif portföy yöneticiliği, imzalanan portföy yönetim sözleşmesi çerçevesinde, müşterilere ait portföylerin her bir müşteri adına maddi bir menfaat sağlamak üzere vekil sıfatıyla yönetilmesidir. Kolektif portföy yöneticiliği aşağıda belirtilen faaliyet ve hizmetleri kapsar; 1-Portföy yönetimi, 2-Hukuki işlemlerin yürütülmesi ve muhasebe hizmetleri ile kayıtların tutulması, 3-Müşteri ilişkilerinin yürütülmesi, 4-Değerleme ve pay fiyatının hesaplanması, 5-Portföylerin mevzuata, içtüzüğe, izahnameye ve esas sözleşmeye uygunluğunun izlenmesi ve kontrolü, 6-Fon gelir ve giderlerinin hesaplanması ve dağıtımı, 7-Katılma payı ihracı ve geri alımı, 8-Portföy yönetimine ilişkin işlem ve sözleşmelerden kaynaklanan yükümlülüklerin yerine getirilmesi. Sermaye piyasası mevzuatı kapsamında yerine getirilecek kolektif portföy yöneticiliği faaliyeti yalnızca Sermaye Piyasası Kurulu tarafından yetkilendirilmiş portföy yönetim şirketleri tarafından gerçekleştirilebilir. Portföy yönetim şirketi, ana faaliyet konusu fonların kurulması ve yönetimi olan ve anonim ortaklık şeklinde kurulan sermaye piyasası kurumudur.

Portföy Yönetim Sözleşmesinin Hukuki Niteliği

Portföy yönetimi vekaletinin temelinde yatırımcının, yönetimi üstlenen portföy yönetim şirketine güveni yatmaktadır. Bu sebeple portföy yönetimi, hukuki niteliği itibarıyla bir inançlı işlemdir. Portföy yönetiminin de dahil olduğu inançlı işlemlerde; işlemin bir tarafında kendisine inanılan, diğer tarafında malvarlığı üzerinde ona tasarruf etme yetkisi veren inanan bulunmaktadır. Portföy yönetim sözleşmesinin konusunu, özel bir güven ilişkisine dayanarak, yatırımcının, mal varlığı üzerinde tasarrufta bulunmak üzere uzman kadrolara sahip bir yetkili kuruma yetki vermesi veya vekil tayin etmesi oluşturmaktadır.

Portföy Yöneticiliği Hizmeti Alan Kişiyi Tanıma Kuralı

11/10/2006 tarih ve 5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun ve ilgili mevzuat hükümleri uyarınca hesap açılmadan önce portföy yöneticiliği hizmeti alacak kişilerin kimlik bilgilerinin tespit edilmesi ve müşterek hesaplarda kimlik tespitinin her bir hak sahibi için ayrı ayrı yapılması zorunludur. Portföy yönetim şirketi, ayrıca müşterilerinin risk ve getiri tercihleri, yatırım araçları ve mali durumları hakkında yeterli bilgeye sahip olmak amacıyla standart formları geliştirmek, bu formlarda yer alan bilgileri güncelleştirmek ve formları saklamak zorundadır.

UYGUNLUK VE YERİNDELİK TESTİ:

Yatırım Kuruluşlarının Kuruluş ve Faaliyet Esasları Hakkında Tebliğ’in 33 üncü maddesi uyarınca genel müşterilere hesap açılması sırasında uygunluk testinin, Yatırım Hizmetleri Tebliği’nin 40 ıncı maddesi uyarınca ise müşterilere bireysel portföy yöneticiliği ve yatırım danışmanlığı hizmeti sunulmasından önce yerindelik testinin yapılması gerekmektedir. Müşteriye sunulacak bireysel portföy yöneticiliği veya yatırım danışmanlığı hizmetleri sırasında yerindelik testi sonucu ile uyumlu olan sermaye piyasası araçları hizmetlere konu edilmelidir.

SONUÇ

Yatırım danışmanlığı hizmetinde; müşteri, yetkili kurumlardan mevcut nakdinin hangi yatırımlara yöneltilmesi gerektiği konusunda bilgi talep eder, ondan tavsiyeler alır. Ancak, yatırımlarını bizzat kendisi yapar ve yönetir. Portföy yönetimi sözleşmesinde ise müşteri, nakdini ve menkul kıymetlerini yatırıma yöneltmek için portföy yöneticisini görevlendirir, ona söz konusu varlıklarını teslim eder. İki sözleşme arasında en temel farklılık yatırım danışmanı ile portföy yöneticisin tasarruf yetkisi bakımından oluşmaktadır. Her iki sözleşme kapsamında da yatırım danışmanı ve portföy yöneticisinin yatırımcıya karşı özen ve sadakat yükümlülüğü vardır. Bu yükümlülük uyarınca yatırım danışmanı ve portföy yöneticisi, yatırımcının yatırımından elde edeceği menfaati en iyi şekilde korumalıdır. Aykırılık halinde oluşan uyuşmazlıklarda, Borsa işlemleri dışında ise; zarar, ziyan ve tazmin taleplerinin Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB) bünyesinde kurulmuş Müşteri Uyuşmazlıkları Hakem Heyeti’ne iletmesi mümkündür. İzmir avukat olarak, hukuki konularda size rehberlik etmek ve sorularınıza cevap vermek için buradayız. Diğer yazılarımıza göz atmak için linke tıklayabilirsiniz. Stj. Av. Esra KURT Av. Muhittin KURNAZ Sosyal Medyada Bizi Takip edin https://www.facebook.com/kapitalhukuk https://www.instagram.com/kapitalhukuk/ https://tr.linkedin.com/company/kapi%CC%87tal-hukukv

Son Yazılar

Hukuki Yardım Al

Danışmak istediğiniz her konuda bize ulaşın!

BİZE ULAŞIN