MESLEK HASTALIĞI NEDİR?

Meslek hastalığı günümüz teknoloji alanındaki gelişmelerden dolayı artmış olsa da insanlığın varoluşundan beri çalışma koşulları ile birlikte ortaya çıkmıştır.   5510 sayılı Kanun’un 14. Maddesinde sigortalının çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal engellilik halleri olarak tanımlanmıştır. Ayrıca meslek hastalığı  6631 sayılı İş sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 3. Maddesinde Mesleki risklere maruziyet sonucu ortaya çıkan hastalık olarak belirtilmiştir.

Meslek hastalığının ortaya çıkmasında çalışma koşulları  ve çalışma şekli de büyük önem arz etmektedir. Ancak bu etkenler meslek hastalığının ortaya çıkması için tek başına yeterli değildir. Birden çok etmenin bir araya gelerek ortaya çıkan bir olgudur. Sigortalı işçinin çalıştığı işten dolayı meslek hastalığına tutulduğunun SGK’ nın yetkilendirdiği sağlık hizmet sunucuları tarafından düzenlenen sağlık kurulu raporu veya SGK’ nın gerekli gördüğü hallerde, SGK Sağlık Kurulu tarafından tespit edilmesi zorunludur.

Meslek hastalıkları genel olarak çalışma süresi boyunca biriken zararlar sonucu meydana gelmektedir. Meslek hastalıkları işçinin ilk temasından sonra 1- 2 haftalık gibi kısa bir sürede  ortaya çıkabildiği gibi uzun yıllar sonra da ortaya çıkabilir. Bu nedenle sağlıklı bir sonuç alınabilmesi adına yapılan çalışmayla ilgili bütün kayıtlar düzenli tutulmalıdır. Türk Borçlar Kanunu 146. Maddesine göre meslek hastalığı tazminat davası zamanaşımı süresi 10 yıldır. Bu zamanaşımı süresi zararın öğrenilmesinden itibaren işlemeye başlar. Bu nedenle sigortalı işçi işten uzun yıllardır ayrılmış olsa bile ortaya çıkan hastalık meslek hastalığı olması durumunda zamanaşımı bu hastalığın ortaya çıktığı tarihten itibaren başlayacağından  dava açma hakkı devam etmektedir. Nitekim Yargıtay 10. Hukuk Dairesi emekli olduktan 19 yıl sonra  kansere yakalanan işçinin meslek hastalığı nedeniyle kanser olduğunu belirterek hüküm kurmuştur.

HANGİ HASTALIKLAR MESLEK HASTALIĞI OLARAK KABUL EDİLMEKTEDİR?

Meslek hastalığı ya Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Yönetmeliği ve Tüzüğü’nde yer alan hastalıklardan biri olması  gerekir ya da meslek hastalığı olduğu iddia edilen hastalığın Sosyal Sigorta Sağlık Kurulu tarafından tespit edilmesi gerekmektedir. Meslek hastalığının tespitine yönelik SGK Sağlık Kurulunun kararları kesin olmayıp bu kararlara karşı  Ankara’da bulunan SGK Yüksek Sağlık Kuruluna itiraz edilebilir. Yüksek Sağlık Kurulu kararlarına karşı ise itiraz sadece dava yoluyla olup yetkili iş mahkemesinde kurum ve işveren aleyhine dava açılarak  Adli Tıp Kurumu incelenmesi sonucu karar verilmektedir. Yargıtay  21. Hukuk Dairesi  2016/2896 Esas, 2017/3223 Karar sayılı kararında;

“Uyuşmazlığın bu şekilde mahkemeye gelmesi halinde, önce Yüksek Sağlık Kurulunun bu konudaki görüşü alınmalı, bu kurul kararına itiraz edilirse Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulundan rapor alınmalı, Yüksek Sağlık Kurulu raporu ile Adli Tıp 3. İhtisas Kurulu raporları arasında – sigortalıdaki hastalığın veya ölümün mesleki olup olmadığı konusunda – çelişki olursa Adli Tıp 2. Üst Kurulundan görüş alınarak dava sonuçlandırılmalıdır. “

HANGİ HASTALIKLAR MESLEK HASTALIĞI OLARAK KABUL EDİLMEKTEDİR?

 Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Yönetmeliği ve Tüzüğü’nde yer alan hastalıklar şöyledir;

  1. Baş arızaları (kafa kemikleri, nöroloji, nöröşirürji, psikiatri arıza ve hastalıkları)
  2. Göz arızaları
  3. Kulak arızaları
  4. Yüz arızaları
  5. Boyun arızaları
  6. Göğüs hastalıkları
  7. Omuz ve kol arızalar
  8. El bileği ve el arızaları
  9. El parmakları arızaları
  10. Omurga arızaları
  11. Karın hastalık ve arızaları,
  12. Pelvis ve alt ekstremite arızaları
  13. Endokrin, metabolizma, kol.

MESLEK HASTALIĞINA YAKALANAN İŞÇİNİN DURUMUNUN SGK’YA BİLDİRİLMESİ SÜRESİ

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve genel sağlık Sigortası Kanunu’nun 14. maddesine göre;

a) Sigortalının meslek hastalığına tutulduğunu öğrenen veya bu durum kendisine bildirilen işveren tarafından,

b) Sigortalı bakımından ise kendisi tarafından, bu durumun öğrenildiği günden başlayarak üç işgünü içinde, iş kazası ve meslek hastalığı bildirgesi ile SGK’ya bildirilmesi zorunludur.

Bu yükümlülüğü yerine getirmeyen veya yazılı olarak bildirilen hususları kasten eksik ya da yanlış bildiren işverene veya sigortalıya, SGK tarafından bu durum için yapılmış bulunan masraflar ile ödenmişse geçici iş göremezlik ödenekleri rücû edilir.

MESLEK HASTALIĞINDA SAĞLANAN HAKLAR NELERDİR?

Meslek hastalığına yakalanan işçi veya bu hastalık neticesinde vefat eden işçinin hak sahiplerine tanınan haklar 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve genel sağlık Sigortası Kanunu’nun 16. Maddesinde açıklanmıştır. Buna göre;

  1. Sigortalıya, geçici iş göremezlik süresince günlük geçici iş göremezlik ödeneği verilmesi (İş göremezliğin başladığı tarihten öneki bir yıl içinde en az doksan gün prim ödenmiş olması şartıyla üçüncü günden sonrası için SGK tarafından geçici iş göremezlik ödeneği ödenir. Ancak meslek hastalığı durumlarında prim ödeme gün sayısına ilişkin şart aranmaz ve ilk iki gün için de ödeme yapılır.)
  2. Sigortalıya sürekli iş göremezlik geliri bağlanması
  3. Meslek hastalığı sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine, gelir bağlanması
  4. Gelir bağlanmış olan kız çocuklarına evlenme ödeneği verilmMeslek hastalığı sonucu ölen sigortalı için cenaze ödeneği verilmesi (Meslek hastalığına bağlı nedenlerden dolayı ölen sigortalının hak sahiplerine, aylık kazancının %70’i gelir olarak bağlanır.)

şeklinde düzenlenmiştir.

SİGORTALI İŞÇİ MESLEK HASTALIĞI NEDENİYLE MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT TALEBİNDE BULUNMA HAKKI VARDIR

Meslek hastalığına yakalanan işçi işveren aleyhine iş mahkemelerinde maddi ve manevi tazminat isteme hakkına sahiptir. Öncelikle meslek hastalığına maruz kalan işçinin meslekteki güç kaybının ve maluliyet oranının tespit edilmesi gerekmektedir. Yukarıda da belirttiğimiz üzere 3 gün içerisinde SGK ya bildirim yapılması gerekmektedir. Yapılan bildirim sonucunda işyerindeki çalışma koşulları, sağlık kurulu raporu, tıbbi dokümanlar, denetim raporları da SGK Sağlık Kurulu tarafından incelendikten sonra sigortalının çalıştığı işten dolayı meslek hastalığına tutulduğu tespit edilmesi halinde meslek hastalığı olarak kabul sağlanmış olur.

TBK’ nın 54. Maddesi uyarınca, meslek hastalığı sonucu maddi bir zarara uğrayan işçi tarafından açılan tazminat davasında işverenin tazminatla sorumlu tutulabilmesi için, mevcut bir zararın bu zarara uygun illiyet bağın, tarafların kusuru ve hukuka aykırılık bulunması gerekmektedir. Ortaya çıkan zararla yapılan iş arasında illiyet bağının bulunmaması halinde meslek hastalığından söz edilemeyeceğinden herhangi bir tazminat hakkı da bulunmamaktadır. Yani çalışma koşullarından kaynaklanmayan bir nedenden dolayı hasta olan işçinin durumu meslek hastalığı kapsamında değerlendirilmez.

 Ayrıca meydana gelen meslek hastalığı, yürütülen iş veya işyeri koşulları sonucu ortaya çıkmalı, oluşan zarar hastalığın uygun bir sonucu olmalı, İşverenin kusurlu olması gerekmektedir. Tbk 417. Maddesinde “İşverenin yukarıdaki hükümler dâhil, kanuna ve sözleşmeye aykırı davranışı nedeniyle işçinin ölümü, vücut bütünlüğünün zedelenmesi veya kişilik haklarının ihlaline bağlı zararların tazmini, sözleşmeye aykırılıktan doğan sorumluluk hükümlerine tabidir” denilerek işverenin kusurlu hareketi nedeniyle sorumlu olduğu belirtilmiştir.

Maddi tazminat talebinde bulunurken işçinin meslek hastalığı nedeniyle kaybettiği güç kaybı, tedavi giderleri, kazanç kaybı, bu süreçte yaşadığı diğer zararlar göz önüne alınmalıdır. Bunun haricinde tarafların kusur oranları ve işçinin son geliri de maddi tazminatın hesaplanmasında belirleyici unsurlardandır. Meslek hastalığı neticesinde işçinin vefat etmesi durumunda ölen işçinin desteğinden yoksun kalan kişiler de maddi tazminat davası açabilir. Ölen kişinin eşi, çocukları, anne-babası veya ölenin kendisine destekte bulunduğunu ispat edebilen herkes maddi ve manevi tazminat davası açabilir.

Yargıtay içtihatlarına göre  yaşamı, sağlığı, ruh ve vücut bütünlüğü bozulan herkes manevi tazminat isteme hakkına sahiptir. Meslek hastalığı neticesinde işçi vefat etmişse ölenin herhangi bir desteği olmamasına rağmen ölümden üzüntü duyan birinci derece yakınlar da manevi tazminat davası açabilirler. Bu husus Türk Borçlar Kanunu’nun 56. Maddesinde şu şekilde düzenlenmiştir:

Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” 

Hakim, mesleki hastalık nedeniyle hükmedilecek tazminat tutarını  zararın büyüklüğüne göre olayın bütün detaylarını inceleyerek  manevi tazminat tutarını belirlemektedir.

Meslek hastalığı nedeniyle tazminat davası açılmadan önce bu konuda uzman bir avukata danışılması, konunun uzman avukat tarafından takip edilmesi hak kayıplarının önlenmesi konusunda büyük önem arz etmektedir.

İzmir avukat olarak, hukuki konularda size rehberlik etmek ve sorularınıza cevap vermek için buradayız. Diğer yazılarımıza göz atmak için linke tıklayabilirsiniz.

Av. Ruken Kaya KESKİN

Av. Harun Ümit EREN

Sosyal Medyada Bizi Takip edin

https://www.facebook.com/kapitalhukuk

https://www.instagram.com/kapitalhukuk/

https://tr.linkedin.com/company/kapi%CC%87tal-hukuk

Son Yazılar

Hukuki Yardım Al

Danışmak istediğiniz her konuda bize ulaşın!

BİZE ULAŞIN