KIYMETLİ EVRAKIN DEVRİ

A. KIYMETLİ EVRAK NEDİR?

Kıymetli evrak,poliçe bono çek ve konişmento gibi senetleri içine alan ve onların ortak özelliklerini bünyesinde barındıran bir üst kavram olup Türk Ticaret Kanunun kıymetli evrak isimli 3. Kitabının 645. Maddesinde:  ‘’‘’Kıymetli evrak öyle senetlerdir ki, bunların içerdikleri hak, senetten ayrı olarak ileri sürülemediği gibi başkalarına da devredilemez.’’ şeklinde tanımlanmıştır. TTK M 645’te yapılan tanım uyarınca bir kıymetli evrakın varlığı için 3 zorunlu unsurun bir arada bulunması gerekmektedir.

Bu unsurlar; bir senedin olması (maddi unsur),bir hakkın olması (gayrimaddi unsur) ve senet ile hak arasında bir bağlılık bulunması şeklinde sıralanabilir. Kıymetli evrakı diğer adi borç senetlerinden ayıran temel özellik senet ile hakkın birbirine bağlı olmasıdır.

Bu kapsamda  kıymetli evrakın içerdiği hak  lehtar( adına senet düzenlenen kişi ) tarafından  senetten bağımsız olarak ileri sürülemeyecek; senedi düzenleyen kişi( senet borçlusu) de senet teslim edilmediği sürece ödeme yapma yükümlüğü altında olmayacaktır.

Doktrinde,kıymetli evrakın bu özelliğine ‘’çift taraflı ibraz kaydı’’ denmekte ve TTK M 646’da :  ‘’ Kıymetli evrakın borçlusu, ancak senedin teslimi karşılığında ödeme ile yükümlüdür.(2) Hile veya ağır kusuru bulunmadıkça borçlu, vade geldiğinde, senedin niteliğine göre alacaklı olduğu anlaşılan kişiye ödemede bulunmakla borcundan kurtulur.’’şeklinde yer verilmektedir.

B. KIYMETLİ EVRAKIN DEVRİ NASIL YAPILIR?

Kıymetli evrakın devri Türk Ticaret Kanunu’nun 647. Maddesinde şu şekilde düzenlenmektedir: ‘’Mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak kurulması amacıyla kıymetli evrakın devri için her hâlde senet üzerindeki zilyetliğin devri şarttır. (2) Bundan başka emre yazılı senetlerde ciroya, nama yazılı senetlerde yazılı bir devir beyanına da gerek vardır. Bu beyan kıymetli evrakın veya ayrı bir kâğıdın üzerine yazılabilir. (3) Kanun veya sözleşme ile başkalarının, bu arada, özellikle borçlunun da devre katılmaları zorunluluğu öngörülebilir.’’

Kıymetli evrakın devredilmesi senedin lehtar tarafından sonraki kişilere devredilmesi anlamına gelmekte olup senedin düzenleyen tarafından lehtara   verilmesini ifade etmemektedir zira senedin düzenleyen tarafından lehtara teslimi kıymetli evraktaki hakkın doğumuna ilişkin bir mesele olup  kıymetli evrak teorilerinin tartışılmasını gerektirmektedir.

Sonuç olarak, bu yazının konusunu düzenleyen tarafından lehtara teslim edilmiş bir senedin devri oluşturmaktadır. Kıymetli evraklar, düzenleniş biçimlerine göre farklı devir usullerine tabi tutulmuştur. Kanun maddesinin lafzından kıymetli evrakın devri için senet üzerindeki zilyetliğin devrinin nama,emre ve hamiline yazılı senetler için ortak koşul olduğunu, senedin türüne göre ilave olarak yapılması gereken bir takım hukuki işlemler olduğu anlaşılmaktadır.

a. KIYMETLİ EVRAK OLARAK NAMA YAZILI SENETLERİN DEVRİ

  1. NAMA YAZILI SENET NEDİR?

Nama yazılı senet Türk Ticaret Kanunu’nun 654. Maddesinde:  ‘’ Belli bir kişinin adına yazılı olup da onun emrine kaydını içermeyen ve kanunen de emre yazılı senetlerden sayılmayan kıymetli evrak nama yazılı senet sayılır.’’ şeklinde düzenlenmiştir.Bu tanımdan yola çıkarak bir senedin nama yazılı senet olarak kabul edilebilmesi için senedin belli bir kişinin adına yazılı olması,senedin alacaklı olarak gösterilen kişinin ‘’emrine kaydını’’ içermemesi,senedin kanunen emre yazılı senetlerden olmaması gerekir.

  1. NAMA YAZILI SENETLER NASIL DEVREDİLİR?

Nama yazılı senetler,Türk Ticaret kanunu’ndaki hükümler saklı kalmak kaydıyla Türk Borçlar Kanunundaki alacağın temliki hükümlerine göre devredilir.Bu kapsamda,nama yazılı senetler yazılı bir devir beyanı ve zilyetliğin devri ile birlikte devredilmiş olur.Türk Ticaret Kanunu’nun 647/2 hükmünde yazılı devir beyanının senet üzerine olabileceği gibi ayrı bir kağıt üzerine de yazılabileceği belirtilmektedir.

b. EMRE YAZILI SENETLERİN DEVRİ

a. EMRE YAZILI SENET NEDİR?

Emre yazılı senetler Türk Ticaret kanunu’nun 824. Maddesinde : ‘’ Emre yazılı olan veya kanunen böyle sayılan kıymetli evrak, emre yazılı senetlerdendir.’’ şeklinde düzenlenmiştir.Bu düzenlemeden yola çıkarak bir senedin emre yazılı senet olarak sayılabilmesi için iki ihtimalin var olduğu sonucuna varılmaktadır.İlk ihtimal senet metnine ‘’emrine’’,’’emrülhavalesine’’  yahut ‘’veya emrine’’ şeklinde  ibareler eklenmek suretiyle emre yazılı senetin oluşturulmasıdır.

Kanunen emre yazılı senet sayılmayan senetler   alacaklının adı ve soyadının yanına ‘’emrine’ ‘’ emrühavalesine’’ yahut ‘’veya emrine’’ türünden ibarelerin   konulması ile emre yazılı hale gelir.Alacaklının ad ve soyadının yer aldığı bu senetler emrine kaydı içermediği takdirde nama yazılı senet olarak kabul edilecek ve ciro ile değil yazılı bir devir beyanı ve zilyetliğin devri ile devredilecektir. Bu senetler,düzenleyenin iradesi ile emre yazılı hale getirildiğinden  ‘’iradi emre yazılı senet’’ olarak da isimlendirilmektedir.

b. KANUNEN EMRE YAZILI SENET NEDİR?

Bir senedin emre yazılı senet olarak kabul edilmesinde ikinci ihtimal senedin kanunen  emre yazılı senetlerden olmasıdır. Kanunen emre yazılı senetler lehine senet düzenlenen kişinin (lehtar) adının yanında’emrine’ ibaresi bulunmasa bile kanun gereği emre yazılı senet sayılan senetlerdir ve poliçe,bono,çek,makbuz senedi,anonim şirket nama yazılı hisse senetleri emre yazılı senetlerdendir. Kanunen emre yazılı senetlerin üzerine ‘’emrine değildir’’ şeklinde ibarelerin yazılması suretiyle  nama yazılı hale dönüştürülebilmesi mümkündür.Bu takdirde senet artık nama yazılı hale gelecek ve devri de yazılı devir beyanı ve zilyetliğin devri ile gerçekleştirilecektir.

c. EMRE YAZILI SENETLER NASIL DEVREDİLİR?

Emre yazılı senetler ciro yoluyla devredilmektedir.    

c.1. Ciro nedir?

Günlük hayatta  ‘’çek cirolamak’’ ‘’ çek ciro etmek ‘’ şeklindeki ibarelerin  sıkça kullanıldığı görülmektedir.Yazının bu kısmında  ciro nedir? Cironun şekli nedir? Ciro kim tarafından yapılır? Beyaz ciro nedir?  Ciranta nedir? Alonj ne demektir? Gibi sorular açıklanacaktır.

Emre yazılı senetlerin devri için zilyetliğin devri ve ciro yapılması gerekmektedir. Türk Ticaret Kanunu’nun 648. Maddesinde emre yazılı senetlerde cironun poliçeye ilişkin hükümler uyarınca yapılacağı belirtilmektedir.Ciro, yetkili hamilin senetten  doğan hakkı devrettiğini teyit eden yazılı irade beyanıdır ve bu irade beyanı senedi devralan kişiye senetteki hakkı düzenleyen kişiden talep etme yetkisi veren; senedi düzenleyen kişiye ise senedin kendisine teslimi halinde senet üzerindeki borcu yerine getirme yükümlülüğü yükleyen ‘’çifte yetkilendirmeyi’’ de içermektedir.

Cironun,temlik,rehin ve tahsil olmak üzere 3 türü olmasına rağmen  ciro genel anlamıyla senetten doğan bir hakkın devri amacıyla yapılan işlemi ifade etmektedir. Bunun sonucu olarak da  aksi belirtilmedikçe bir ciro temlik cirosu olarak kabul edilecek,rehin ve tahsil cirosu yapılmak isteniyorsa bunun ayrıca belirtilmesi gerekecektir.    

c.2. CİRO KİM TARAFINDAN/ KİMLERE YAPILABİLİR?

Türk Ticaret Kanunun 681.maddesinin 3. Fıkrasında bir emre yazılı senedin düzenleyen dahil olmak üzere kambiyo ilişkisine girmiş olan cirantalar ( bir senedi ciro eden kişi) ve aval verenler/ avalistler( senet üzerindeki bedeli üstlenen üçüncü kişi veya senet üzerinde imzası bulunan kişiler)  ya da olmayan herhangi bir kişiye ciro edilebileceğini  ve bu kişiler tarafından da tekrar ciro edilebileceği hüküm altına alınmaktadır. 

Bir emre yazılı senet ancak düzenleyen tarafından lehtara(senet üzerinde adı yazılı olan kişi) teslim edildikten sonra ciro edilebilir dolayısıyla ilk ciro lehtar tarafından yapılabilir. Bununla birlikte uygulamada bono henüz lehtara teslim edilmeden önce düzenleyen dışındaki diğer kişilerce genellikle senedin arka yüzüne hiçbir açıklama yapılmaksızın imza atıldığı/senedin ciro edildiği  görülmektedir.Bu, ticaret şirketlerinin yetkili temsilcilerinin,yönetim kurulu üyelerinin veya ortaklarının  bonodan kişisel olarak da sorumlu olmak amacıyla başvurduğu bir yöntem olup uygulamada çoğunlukla kabul edilen görüşe göre ilk cironun lehtar tarafından yapılması gerektiği kuralına aykırılık teşkil etmediği ve ciro zincirinde bir kopukluk oluşmayacağı kabul edilmektedir.Bunun sonucu olarak da lehtardan önce atılan imzaların ciro zincirinde hesaba katılmayıp ilk cironun lehtar tarafından yapıldığı kabul edilecektir.

Bununla birlikte doktrinde lehtarın cirosunun üzerinde ve senedin arka yüzünde yer alan bu imzaların hiçbir hukuki sonuç doğurmayacağını kabul edenlerin yanında bu imzaların ‘’garanti cirosu’’ veya ‘’aval’’ olarak nitelendirilmesi gerektiği yönünde görüşler de savunulmaktadır.    

c.3. CİRONUN ŞEKLİ

Türk hukukunda cironun gerçekleştirilmesi sıkı şekil şartlarına bağlanmıştır zira  şekle ilişkin koşullara uyulmadan yapılan bir cironun hükümsüz kalması söz konusu olabilmektedir. Türk Ticaret kanunu’nun 683.maddesinde cironun senet veya senede bağlı olan ‘’ alonj’’ (bono,çek veya poliçeye eklenen kağıt parçası) üzerine yazılması ve ciranta tarafından imzalanması gerektiği belirtilmektedir.Bu maddeden anlaşılacağı üzere öncelikle cironun senedin ön/ arka yüzüne veya onun eki niteliğindeki alonj üzerine yazılması gerekmektedir dolayısıyla senet dışındaki herhangi bir belgede yapılan ciro herhangi bir hukuki sonuç doğurmayacaktır.

Geçerli bir ciro yapılabilmesi için gerekli olan ikinci şart ise cironun  el yazısı ile imzalanması olup el yazısı dışındaki elektronik imza,onaylanmış bir imza veyahut resmi bir şahadetname ile yapılan ciro herhangi bir hüküm ifade etmeyecektir.Son olarak,cironun geçerliliği için cironun yapıldığı tarih , yer ve buna benzer bilgilerin bulunması gerekmemektedir.    

c.4. BEYAZ CİRO NEDİR?

Lehine ciro yapılan kişinin adının belirtilmeden yapılan cirolara ‘’beyaz ciro’’ denmektedir. Türk Ticaret Kanunu’nda lehine ciro yapılan kişinin adının belirtilmesi cironun şekil şartı olarak belirtilmemiştir dolayısıyla lehine ciro yapılan kişinin adının belirtilmemesi ciroyu hükümsüz kılmaz ancak bu ciro artık ‘’beyaz ciro’’ olarak adlandırılır.

Beyaz ciro yapmak için iki yöntem bulunmaktadır.İlk yöntem, senedin arka yüzüne veya alonj üzerine ciro iradesi belirtilmeksizin sadece imza atılması  suretiyle  beyaz ciro yapılmasıdır.Bu yöntemde,imzanın mutlaka senedin arka yüzüne veya alonj üzerine atılması gerekir zira senedin ön yüzüne düzenleyen dışındaki kişilerce atılan ve hiçbir açıklama içermeyen imzalar aval( kambiyo senetlerine özgü kefalet) hükmünde olmaktadır. Beyaz ciro yapılmasındaki ikinci yöntem ise lehine ciro yapılan kişi belirtilmeden ciro iradesi açıklanarak senedin ön veya arka yüzüne  veya alonja imza atılmak suretiyle ciro yapılmasıdır.  

c.5. CİRO NE ZAMANA KADAR YAPILIR?

Emre yazılı senet, düzenleyen(senet borçlusu) tarafından lehtara( senet alacaklısı) verildiği andan ödendiği ana kadar ciro edilebilmektedir.    

c.6. REHİN VE TAHSİL CİROSU NEDİR?

Cironun temlik,rehin ve tahsil olmak üzere 3 türü bulunmaktadır.Bununla birlikte aksi anlaşılmadıkça bir cironun senet üzerindeki hakkın devrini sağlayan temlik cirosu olduğu kabul edilmektedir.    

c.6.1. TAHSİL CİROSU NEDİR?

“bedeli tahsil içindir”, “vekâleten” veya bedelin başkası adına kabul edileceğini belirten bir şerhi içeren ibarelerin konması suretiyle yapılan ciroya tahsil cirosu denmektedir. Senetten  kaynaklanan hakları ciranta adına kullanma,senet bedelini tahsil ve buna benzer işlemleri yerine getirme amacıyla yapılan cirodur dolayısıyla tahsil cirosunun bir nevi temsilci ataması olduğu söylenebilir.

Tahsil cirosu ile senet kendisine devredilen hamil senedi  sadece tahsil cirosu ile devredebilmektedir.Tahsil cirosu ile senet  kendisine devredilen hamil senetten doğan hakları senet  borçlusuna karşı kullanabilmekte;senet borçluları da cirantaya karşı ileri sürebilecekleri def’ileri hamile karşı ileri sürebilirler.

Tahsil cirosunun içerdiği yetki, bu yetkiyi verenin ölümü ile sona ermeyeceği gibi, onun medenî hakları kullanma ehliyetini kaybetmesiyle de ortadan kalkmamaktadır.Bununla birlikte tahsil cirosunda vadesi geldiğinde hamil ,tahsil cirosunun gerektirdiği işlemleri yapmazsa ve bundan dolayı hak kaybı yaşanırsa kendisine tahsil cirosuyla senedi devreden cirantaya karşı iç ilişkide ayrıca zararlarından dolayı sorumlu olacaktır.    

c.6.2. REHİN CİROSU NEDİR? 

“bedeli teminattır”, “bedeli rehindir” ibaresini veya rehnetmeyi belirten diğer herhangi bir kaydı belirtmek suretiyle yapılan cirolar rehin cirosu olarak adlandırılır. Rehin cirosunda senet üzerindeki hak tamamen değil teminat amacı ile devredilmektedir.

c. HAMİLİNE YAZILI SENETLERİN DEVRİ

a. HAMİLİNE YAZILI SENET NE DEMEKTİR?

‘’Hamiline yazılı senet nedir?’’ sorusunun cevabı Türk Ticaret Kanunu’nun 658. Maddesinin 1. Fıkrasında cevaplanmaktadır. Söz konusu hüküm şu şekildedir: ‘’ Senedin metninden veya şeklinden, hamili kim ise o kişinin hak sahibi sayılacağı anlaşılan her kıymetli evrak, hamile veya hamiline yazılı senet sayılır.’’( TTK M 658/1) TK 658/1 uyarınca bir senedin hamiline yazılı olarak düzenlenmesinde iki yöntem mevcuttur.

İlk olarak, senette lehine senet düzenlenen kişinin adı belirtilmeksizin sadece hamiline ibaresini belirtmek ya da belirli bir kişinin isminin yanına ‘’veya hamiline’’ ibaresinin konulması suretiyle hamiline yazılı senet düzenlenebilir.İkinci olarak, senet metninde lehtar belirtmeksizin ve ‘’hamiline’’ ibaresine de yer verilmeksizin  senet metninden hamiline yazılı bir senedin mevcut olduğu izlenimini yaratan ‘’ ödeyiniz,ibraz edene ödeyiniz ‘’ şeklinde ibarelere yer vermek  suretiyle de hamiline yazılı senet düzenlenebilir.

Anonim şirket pay senetleri (TK 484/1),alma ve değiştirme hakkını haiz senetler(TK 504),konişmento(TK 1228/3),intifa senetleri (TK 502/2) hamiline yazılı olarak düzenlenebilmektedir.Bununla birlikte,ticaret hayatında önemli bir role sahip olan kambiyo senetlerinden  (poliçe,bono,çek) sadece çek’in hamiline olarak düzenlenebildiğini,poliçe ve bono’nun hamiline yazılı olarak düzenlenmesinin mümkün olmadığını belirtmekte fayda bulunmaktadır.

b. HAMİLİNE YAZILI SENET NASIL DEVREDİLİR?

Türk Ticaret Kanunu’nun 647. Maddesinde kıymetli evrakın devir türleri belirtilmekte olup zilyetliğin devrinin nama,emre ve hamile yazılı senetlerin devri için ortak koşul olduğu;bununla birlikte nama yazılı senetlerde yazılı bir devir beyanının; emre yazılı senetlerde ise  ayrıca cironun gerekli olduğu belirtilmişken hamile yazılı senetlerin devri için zilyetliğin devrine ek olarak yapılması gereken bir hukuki işlem sayılmamıştır.Bu açıklamalardan hamile yazılı senetlerin devri için zilyetliğin tesliminin yeterli olup ayrıca  bir işleme gerek olmadığı sonucuna varılmaktadır.

 

Diğer yazılarımıza göz atmak için linke tıklayabilirsiniz.

Hukuk Öğrencisi Banu Fulya Çetinkaya

Av.Harun Ümit Eren

Sosyal Medyada Bizi Takip edin

https://www.facebook.com/kapitalhukuk

https://www.instagram.com/kapitalhukuk/

https://tr.linkedin.com/company/kapi%CC%87tal-hukuk

 

KAYNAKÇA

  • 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu
  • 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu
  • Kendigelen, Abuzer ve Kırca,İsmail.Kıymetli evrak hukuku.istanbul:On iki levha yayınları,2021.

 

 

 

Son Yazılar

Hukuki Yardım Al

Danışmak istediğiniz her konuda bize ulaşın!

BİZE ULAŞIN