Hangi Hallerde Boşanma Olmaz?

Boşanma, evlilik birliğinin sona erdirilmesidir. Boşanma davaları, eşler arasındaki anlaşmazlıkların çözümü için bir yargı mercii önünde görülür. Ancak, bazı durumlarda, boşanma olması mümkün değildir. Hangi hallerde boşanma olmaz? Bu sorunun cevabı, her ülkenin yasal düzenlemelerine göre değişebilir. Aklınıza takılan soruların cevabını İzmir boşanma avukatı aracılıyla alabilirsiniz. Ancak, genel olarak, aşağıdaki durumlarda boşanma mümkün değildir:

  • Evlilik henüz geçerli değilse: Evlilik, yasal bir sözleşmedir ve bu sözleşmenin yapılmadan önce, evlilik geçersiz sayılabilir. Örneğin, evlilik yaşının altında olan kişilerin evlilikleri geçersiz sayılabilir.
  • Evlilik birliği sona ermişse: Eşlerin birlikte yaşamayı bıraktığı ve birbirleriyle olan ilişkilerini keserek ayrıldıkları durumlarda, evlilik birliği sona ermiş kabul edilebilir. Bu durumda, boşanma davası açmak yerine, evlilik birliği sona ermiş olarak kabul edilir.
  • Boşanma için yasal süreçler henüz tamamlanmamışsa: Boşanma davası açıldığında, yargı süreci başlar. Ancak, yasal süreç henüz tamamlanmamışsa, boşanma gerçekleşemez. Yargı süreci tamamlandıktan sonra, mahkeme kararı doğrultusunda boşanma gerçekleşir.
  • Eşlerden biri ölmüşse: Eşlerden birinin ölümü, evlilik birliğinin sona ermesi anlamına gelir. Bu nedenle, bir eşin ölümü halinde, diğer eş boşanma davası açmak yerine, ölüm belgesi ile evlilik birliği sona ermiş olarak kabul edilir.
  • Evlilik birliği yasaklıysa: Yasalar bazı durumlarda evlilik birliğini yasaklar. Örneğin, yakın akrabaların evlenmesi yasaklanabilir. Bu durumda, evlilik birliği yasak olduğu için boşanma da mümkün değildir.

Anlaşmalı Boşanma Şartları

Anlaşmalı boşanma davası için gerekli şartlar Türk Medeni Kanunu’nun 166. maddesinin 3. fıkrasında belirlenmiştir. Bu şartlar şu şekildedir:

  1. a) Evlilik en az 1 yıl süreyle devam etmiş olmalı,

Eğer evlilik bir yıldan kısa sürmüşse, taraflar anlaşmalı boşanma davası açamazlar. Ancak, taraflar diğer boşanma sebeplerine örneğin evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı boşanma davası açabilirler. Bu durumda, tarafların anlaşmaları halinde dava kısa sürede sonuçlanabilir.

  1. b) Bir eş diğer eşin açtığı davayı kabul etmeli ya da eşlerin birlikte mahkemeye başvurmalı,

Bu şartta, eşlerden birinin açtığı dava diğer tarafından kabul edilmesi durumu da geçerlidir.

  1. c) Hâkim tarafları şahsen dinlemeli ve iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmeli;

Tarafların, avukatlarının varlığına rağmen, anlaşmalı boşanma davasına bizzat katılmaları ve boşanma konusundaki iradelerini açıklamaları gerekmektedir.

  1. d) Taraflar çocukların durumu ile boşanmasının mali sonuçları ile ilgili anlaşmalı ve hakim bu düzenlemeyi uygun bulmalı,

Bu şartta, tarafların boşanmanın malî sonuçlarına ve çocukların durumuna ilişkin anlaşmaları gerekmektedir. Hakim de bu anlaşmayı uygun bulmalıdır. Ancak, velayet konusu kamu düzenine ilişkin olduğundan, hakim tarafların kararlaştırmasına bağlı kalmaz. Ayrıca, hakim tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde bulundurarak anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir.

Taraflar, anlaşmalı boşanma davası için bir protokol hazırlayabilir ve bu protokolü dava dosyasına ekleyebilirler. Eğer protokol hazırlanmamışsa, tarafların üzerinde anlaştığı konuları tutanağa geçirerek de boşanmaya karar verilebilir.

Bu şartların hepsi bir arada gerçekleştiğinde, evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve mahkeme tarafların boşanmalarına karar verebilir.

Anlaşmalı Boşanma Protokolü

Boşanma sürecinde, tarafların anlaşmalı olarak karşılıklı uzlaşmaya varması durumunda, Anlaşmalı Boşanma Protokolü imzalanır. Bu protokolde belirtilmesi zorunlu konular şunlardır: maddi ve manevi tazminat, yoksulluk nafakası, çocukların velayeti ve velayeti almayan eşin çocukla kişisel ilişkisi. Ancak mal paylaşımı ve iştirak nafakası konuları, anlaşmalı boşanma dilekçesi içerisinde yer almamışsa, ayrı bir dava ile istenebilir.

Hakim, çocuğun üstün menfaatini göz önünde bulundurarak velayet ile ilgili protokol hükmünü değiştirebilir. Eşler, hakimin değişikliği kabul etmemesi durumunda çekişmeli boşanma davası açabilirler. Ayrıca, çocuğun üstün yararını koruyan iştirak nafakası, velayet ve kişisel ilişki konuları, anlaşmalı boşanma protokolünde yer alsa bile sonradan açılacak bir dava ile değiştirilebilir.

Protokol maddeleri açık ve net bir şekilde belirtilmelidir. Çünkü hakim, protokolü uygun bulmadığı takdirde boşanma kararını veremez. Anlaşmalı boşanma protokolü, mahkemenin kararına aynen geçirilerek ilam haline getirilir ve kesinleştikten sonra, mahkeme kararları gibi bağlayıcıdır. Ancak protokol, boşanma davasının kesinleşmesine kadar iptal edilebilir. Anlaşmalı boşanma protokolü, çiftler arasında adil bir anlaşma yapma ve mahkeme sürecini daha hızlı tamamlama konusunda önemli bir araçtır. Anlaşmalı boşanma protokolü yazımıyla alakalı hukuki destek için İzmir boşanma avukatı tercihinizi büromuzdan yana kullanabilirsiniz.

Son Yazılar

Hukuki Yardım Al

Danışmak istediğiniz her konuda bize ulaşın!

BİZE ULAŞIN