
Akıl Sağlığı ve Fiil Ehliyeti
|
|||||||||||||||||||||||||||
TMK m.13’te sayılanlar bağlamında Hakkaniyet Sorumluluğu ve Kusur Sorumluluğu |
Akıl Zayıflığı, Akıl Hastalığı, Zekâ Geriliği ve Ruhsal Hastalıklar hakkında ortak bir açıklama getirilecektir.
Hukukumuzda ayırt etme gücünden yoksun kişilerin kusurlarının bulunamayacağı gerekçesiyle eylemlerinden sorumlu tutulamayacakları kabul edilmektedir. TMK m.15, ayırt etme gücünden yoksun kişilerin eylemlerinden ancak kanunda özellikle belirtilmiş hallerde sorumlu tutulabileceklerini düzenlemiştir. Bu hüküm kapsamında ayırt etme gücünden yoksun kişilerin haksız fiillerinden sorumlu olabilmelerinin iki dayanağı olabilir. Bunlar TBK m.59’da belirtildiği üzere kişinin kendi kusuruyla ayırt etme gücünden yoksun kaldığı süre içerisinde bir zarara sebebiyet vermesi, diğer durum ise TBK m.65’te düzenlenmiş olan hakkaniyet sorumluluğudur. |

Akıl Sağlığı ve Fiil Ehliyeti
Şizofreni Bozukluğu ve Hukuki işlemlerde Ehliyet |
Şizofreni hastalığının ilk devrelerinde, kişinin ayırt etme gücü mevcuttur. Öğretide “lucida intervalla”nın nazara alınmasının, ayırt etme gücü kavramının nisbîliğinden ileri geldiği belirtilmektedir. İlgili kimsenin, uyuşmazlığa konu olan fiili işlerken şizofreni hastalığının hangi evresinde olduğuna dikkat edilmelidir. Kişi eğer hastalığın ilk devrelerinde ise, ayırt etme gücünün olduğunu söyleyerek ilgili diğer şartları sağlaması durumunda tam ehliyetli bir kişi olarak hukuki sorumluluğunun doğacağını dile getirmeliyiz. Somut olayda kişi hastalığın ilerleyen evrelerinde olup, söz konusu fiili işliyorsa; bu noktada yargıç bilirkişi raporlarını dikkate alarak kişinin ayırtım gücüne sahip olup olmadığını ve dolayısıyla işlenen fiilden ötürü sorumlu bulunup bulunmadığı tayin edecektir. |
Akıl Zayıflığı-Demans- Alzheimer İlişkisi |
Demans tanısı: En basit tanımıyla kişinin bellek ve davranışsal işlevlerinde bozulma olması ile yeni bilgileri öğrenmesi, öğrenilmiş bilgiyi hatırlamasında güçlük olması durumudur. Alzheimer tipi demans (AD) ise bir hastalıktır. En sık ve en çok bilinen demans tipidir.
Demansın farklı evreleri vardır ve en anlaşılabilir hali ile hafif, orta, ileri evre olarak tanımlanır. Esasında hak ehliyetine sahip olan demans hastalarının fiil ehliyetlerinin bulunup bulunmadığının tespiti için, hastalık sebebiyle ayırt etme gücünden yoksun bulunup bulunmadıklarının dikkatle tespiti gerekmektedir. Ayırt etme gücünün varlığı ya da yokluğu her olay için ayrı ayrı saptanmalıdır. Bir hukuki fiil için ayırt etme gücüne sahip kabul edilebilirken, bir diğer hukuki fiil için bu güçten yoksun kabul edilebilir. Demans, hafif, orta ve ağır evreleri olan rahatsızlık olup (daha önce tanımlandı) hafif evresinde, yani demansın daha başlangıcı dönemlerinde henüz yargılama yeteneği bozulmamış bir demanslı hastanın ayırt etme gücüne sahip bulunduğu ve bu halde iken yapmış olduğu işlemler yönünden fiil ehliyetine sahip olduğu kabul edilebilecektir. İleri derecede akıl hastaları gibi demansın ağır evresinde olan kişilerin de devamlı olarak her konuda ayırt etme gücünden yoksun olduğu kabul edilmektedir. Ancak Demans hastalığının evreleri arasındaki geçiş sürecinin belirsizliği ve hastalık belirtilerinin ciddileşmesinin her an söz konusu olabileceği düşünüldüğünde, bir kişiye demans tanısının konulmasından sonra bu kişinin tam ehliyetli olduğunun söylenebilmesi oldukça güçtür ve fiil ehliyeti bakımından çok dikkatli değerlendirme yapılmalıdır. |
Diğer yazılarımıza göz atmak için linke tıklayabilirsiniz.
Hukuk Öğrencisi Ada İlyada Utkucu
Av.Harun Ümit Eren
Sosyal Medyada Bizi Takip edin
https://www.facebook.com/kapitalhukuk