YABANCI BOŞANMA KARARLARININ TANINMASI

YABANCI ÜLKELERDE VERİLEN BOŞANMA KARARLARININ İDARİ YOLDAN TANINMASI

YABANCI ÜLKELERDE VERİLEN BOŞANMA KARARLARININ

İDARİ YOLDAN TANINMASI

GİRİŞ

7 Şubat 2018 tarihli 30325 sayılı Resmi Gazete ile yürürlüğe giren ‘Yabancı Ülke Adli ve İdari Makamlarınca Verilen Kararların Nüfus Kütüğüne Tescili Hakkında Yönetmelik’ ve 30 Ağustos 2020 tarihli 31229 sayılı Resmi Gazete ile ilgili yönetmelik değişikliğe uğramadan evvel, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanununun 50’nci ve 58’inci maddelerine göre yabancı mahkemelerce hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş kararların Türk hukukunda kesin hüküm ve kesin delil etkisi yaratması ve de icra kabiliyeti kazanması için yalnızca tanıma ve tenfiz yoluna başvurulması gerektiği hükmolunmuş idi. Bundan sebeptir ki yurt dışında boşanan eşler tanıma ve tenfiz yargılama sürecine başvurmadıkça, bu hükümden dolayı Türkiye’de boşanmış sayılmıyor; Türkiye’de yeniden evlenmeleri önünde engel oluşuyordu.

Bu zorlukları aşabilmek adına söz konusu yönetmelik, daha sonrasında bu yönetmelikte yapılan değişiklik ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 27/A maddesinin 1’inci fıkrası neticesinde, ‘Yabancı ülke adlî veya idarî makamlarınca boşanmaya, evliliğin butlanına, iptaline veya mevcut olup olmadığının tespitine ilişkin olarak verilen kararlar; … verildiği devlet kanunlarına göre konusunda yetkili adlî veya idarî makam tarafından verilmiş ve usulen kesinleşmiş olması ve Türk kamu düzenine açıkça aykırı bulunmaması şartlarıyla nüfus kütüğüne tescil edilir.’ hükmü getirilmiş, konuyla ilgili kişilere kolaylık sağlamıştır.

NÜFUS KÜTÜĞÜNE TESCİL İÇİN BAŞVURUYU KİMLER YAPMALIDIR?

Bu konuya ilişkin cevaplar, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 27’nci ve 27/A maddelerinin uygulanması ile 7 Şubat 2018 tarihli 30325 sayılı Resmi Gazete ile yürürlüğe giren ‘Yabancı Ülke Adli ve İdari Makamlarınca Verilen Kararların Nüfus Kütüğüne Tescili Hakkında Yönetmelik’ te yer almaktadır.

İlgili yönetmelik 2020 yılında 31229 sayılı Resmi Gazete ile değişikliğe uğramadan evvel yani düzenlemenin ilk halinde, yabancı bir ülkede boşanan taraflar, ancak birlikte Nüfus Müdürlüğü’ne başvurduklarında Nüfus Müdürlüğü tarafları ‘bekar’ olarak işleyebiliyordu. Fakat eşlerden birinin ölmesi durumunda ise bu kanun uygulanma alanı bulamıyordu. Bu gibi bir durumda sağ kalan eşin, mahkemeye başvurarak tanıma ve tenfiz davası açması, çekişmeli (taraflı) yargı işi olduğu için ölen eski eşinin mirasçılarını da davalı göstermesi gerekiyordu. Bu durum 2018 yılı ile yönetmeliğin düzenlendiği 2020 yılı arasında büyük çapta uyuşmazlıklara ve hak kayıplarına yol açabilmekteydi.

30 Ağustos 2020 yılında 2018 tarihli yönetmeliğe getirilen değişiklikler ile bu hak kayıplarının önlenmesi amaçlanmış olup 2018 tarihli yönetmeliğin 6’ncı maddesine ‘(2) Taraflardan birinin ölmüş ya da yabancı olması halinde Türk vatandaşı olan diğer taraf veya vekilinin tek başına başvurusu kabul edilir.’ fıkrası eklenmiştir.

Bu değişiklik çerçevesinde, yabancı ülke adli ve idari makamlarınca boşanmaya ilişkin kararların nüfus kütüğüne tescili için başvuruyu kim/kimler yapmalıdır sorusuna şu şekilde yanıt vermemiz mümkündür:

  1. Taraflarca Bizzat
  • 2018 tarihli ‘Yabancı Ülke Adli ve İdari Makamlarınca Verilen Kararların Nüfus Kütüğüne Tescili Hakkında Yönetmelik’ in 6’ncı maddesinin 1’inci fıkrasına göre, başvuru esnasında tarafların yetkili merci huzurunda birlikte hazır olması zorunlu olmayıp, taraflar başvurularını aynı anda birlikte veya ayrı zamanlarda
  1. Kanuni Temsilci Aracılığıyla
  2. Vekilleri Aracılığıyla
  • 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 27/A maddesinin 1’inci fıkrasına göre, her iki taraf da sağ ise tescil işlemi için aynı zamanlarda birlikte veya vekilleri aracılığıyla birlikte Nüfus Müdürlükleri’ne tescil işlemi için başvurabilinmektedir. Yani, taraflar birlikte aynı zamanlarda tescil başvurusunu gerçekleştirebilecekleri gibi yurt dışında yaşayan tarafların Türkiye’ye gelmek zorunda olmaksızın vekalet vermek suretiyle vekillerinin birlikte aynı zamanlarda tescil başvurusunda bulunabilmesi seçimlik hakkı tanınmıştır.
  • İlgili kanunun aynı madde devamında hükmedilmiş bir diğer durum olan, ‘taraflardan birinin ölmüş ya da yabancı olması’ hallerine de değinmemiz son derece önemlidir. Buna göre;

c.1) Taraflardan Birinin Ölmüş veya Taraflardan Birinin Yabancı Olması

– 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 27/A maddesinin devamına göre, taraflardan birinin ölmüş ya da yabancı olması halinde Türk vatandaşı olan diğer taraf veya vekilinin tek başına başvurması şeklinde bir yol izlenilmesi hükmü verilmiştir. Yani eşlerden biri vefat etmiş ise yahut eşlerden biri Türk vatandaşı değil ise sağ olan eş, Türk vatandaşı olan eş veya Türk vatandaşı eşin vekilinin tek başına Nüfus Müdürlüğü’ne başvuru yapabilmesi yolu öngörülmektedir.

NÜFUS KÜTÜĞÜNE TESCİL İÇİN ŞARTLAR NELERDİR?

Birçok COVID önlemini de içeren 26 Mart 2020 tarihli Torba Yasa’nın 28’inci maddesi ile Nüfus Hizmetleri Kanununun 27’nci maddesinin A fıkrasına ‘birlikte’ ibaresinden sonra gelmek üzere “veya taraflardan birinin ölmüş ya da yabancı olması halinde Türk vatandaşı olan diğer taraf veya vekilinin tek başına” ibaresi eklenmiştir.

Yasanın bu son değişiklik ile son haline göre;

  1. Taraflar bizzat veya vekilleri aracılığıyla birlikte,
  2. Taraflardan birinin ölmüş ya da yabancı olması halinde Türk vatandaşı olan diğer taraf veya vekilinin tek başına başvurması

.. şartları varsa, bu kararlar aile kütüğüne tescil edilebilecektir. Bu vesileyle boşanan kişilerin, tescil talebinde bulunmadan ölmüş olması durumunda, hukuki yararı bulunan kişiler de bu talepte bulunabilirler.

  • Kanun maddesi ve yönetmelikten de daha öncesinde bahsettiğimiz üzere, tarafların aynı anda birlikte başvurmaları şartı aranmamaktadır. Ancak bu duruma istinaden bir diğer şart olarak belirtmek gerekir ki;
  1. Başvuruda bulunmamış diğer taraf, ilk başvurudan itibaren 90 gün içinde başvurmalıdır.
  • Ayrıca gaiplik ve ölmüş sayılma kararı ile evlilik birliği kendiliğinden sonlanmadığından ötürü, bu karar 5790 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 27/A maddesine göre tescil ettirilemeyecektir. Dolayısıyla bir diğer şart olarak,
  1. Evliliğin, yabancı adli veya idari makamlarca verilen bir kararla sonlanması gerekmektedir.
  • Eşlerin tescil talebinde bulunmaksızın tanıma talebinde bulunması mümkün değildir. Zira 5790 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 27/A maddesinin 3’üncü fıkrasına göre, Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun uyarınca,
  1. Bir tanıma kararının verilebilmesi, tescil kararının reddine bağlıdır. Yani aile kütüklerine tescil işleminin Nüfus Müdürlükleri’nde yapılabilmesi tanıma kararının evvelce reddedilmemesi gerekmektedir.
  2. Kararın, verildiği devlet kanunlarına göre konusunda yetkili adlî veya idarî makam tarafından verilmiş ve usulen kesinleşmiş olması ve Türk kamu düzenine açıkça aykırı bulunmaması şartlarının mevcut olması gerekmektedir.

NÜFUS KÜTÜĞÜNE TESCİL İÇİN NEREYE BAŞVURULMALIDIR?

5790 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 27/A maddesinin 2’nci fıkrasına göre başvurular,

  • Yurt Dışında: Kararın verildiği ülkedeki dış temsilciliklere (X Ülkesi Konsolosluğu vb.),
  • Yurt İçinde: Taraflardan birinin yerleşim yeri il müdürlüğüne; Türkiye’de yerleşim yeri yoksa Adana, Ankara, Antalya, Bursa, Diyarbakır, Erzurum, Gaziantep, İstanbul, İzmir, Kayseri, Konya, Kahramanmaraş, Samsun, Siirt, Sivas, Trabzon, Şanlıurfa ve Van il müdürlüklerinden birine yapılır.

 

NÜFUS KÜTÜĞÜNE TESCİL İŞLEMİ İÇİN GEREKLİ BELGELER NELERDİR?

2018 yılında yürürlüğe girmiş ‘Yabancı Adli veya İdari Makamlarınca Verilen Kararların Nüfus Kütüğüne Tescili Hakkında Yönetmelik’in 7’nci maddesi ve 2020 yılında çıkarıla, bu yönetmeliğin değişikliğe uğramasına dair ‘Yabancı Adli veya İdari Makamlarınca Verilen Kararların Nüfus Kütüğüne Tescili Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’ 2’nci maddesi ışığında, bu konuya şu şekilde yanıt vermek mümkündür:

  • Başvuru Formu,
  • İlgili kararın aslı ile Apostil şerhli Türkçe tercümesi,
  • Kesinleşme şerh yok ise kararın verildiği ülke kanunlarına göre kesinleştiğine dair belge ile Apostil şerhi tatbik edilerek onaylanmış Türkçe tercümesi,
  • Kimlik veya pasaport fotokopileri,
  • Vekil aracılığı ile yapılacak müracaatlarda noter tarafından düzenlenen fotoğraflı özel vekaletname,
  • Yabancı ülke adlî veya idarî makamlarınca verilen kararlarla ilgili daha önce Türk mahkemelerinde açılmış ve halen görülmekte olan dava dosyası bilgileri ile varsa kararların daha önce Türk mahkemelerince kesin hükme bağlanmış olduğuna ilişkin mahkeme kararının aslı veya fotokopisi ya da Türk mahkemelerinde halen devam eden bir dava yahut tanımanın Türk mahkemelerince evvelce reddedildiğine dair karar bulunmadığı yönünde adli makamlardan alınan belge.

 

BAŞVURU BELGERİNDE EKSİKLİK DURUMUNDA NE YAPILMALIDIR?

 2018 yılında yürürlüğe girmiş ‘Yabancı Adli veya İdari Makamlarınca Verilen Kararların Nüfus Kütüğüne Tescili Hakkında Yönetmelik’in 7’nci maddesinin 4’üncü fıkrasında da açıkça belirtildiği üzere, başvuruda alınan belgelerde eksiklik tespit edilenlere, belgedeki bu eksikliklerin tamamlanması için 90 günlük süre verilir.

 

SIKÇA SORULAN SORULAR

  • Eşim kesinleşmiş yabancı ülkede verilmiş (adli veya idari makamlarca) boşanma kararımızı yalnız başına tescil ettirmeye gitmiş. Bu durumda bu tescil geçerli mi, yapmam gereken bir işlem var mı?
  • Evet, 2018 tarihli ‘Yabancı Ülke Adli ve İdari Makamlarınca Verilen Kararların Nüfus Kütüğüne Tescili Hakkında Yönetmelik’ in 6’ncı maddesinin 1’inci fıkrasına göre, başvuru esnasında tarafların yetkili merci huzurunda birlikte hazır olması zorunlu olmayıp, taraflar başvurularını aynı anda birlikte veya ayrı zamanlarda Bu sebepten ötürüdür ki, taraflardan biri ayrı olarak farklı zamanlarda tescil başvurusunda bulunabilir.
  • Ancak dikkat edilmesi gereken husus, Yabancı Ülke Adli ve İdari Makamlarınca Verilen Kararların Nüfus Kütüğüne Tescili Hakkında Yönetmelik’in 6’ncı maddesinin 1’inci fıkrasında da belirtildiği üzere ‘ayrı ayrı müracaat edilmesi halinde her iki müracaat arasındaki süre 90 günü geçemez.’ Bu sebepten ötürü yapılan başvuruya 90 günlük süreyi kaçırmadan iştirak etmeniz büyük önem taşımaktadır.
  • Yabancı adli (veya idari) makamca verilmiş boşanma (veya evliliğin iptali, butlanı, mevcut olup olmadığı) kararını Türkiye’de Nüfus Müdürlüğü’ne tescil ettirmek için başvuruda bulundum ancak eksik belge olduğunu bildirdiler. 90 günlük eksik belge tamamlama süresini kaçırdım. Ne yapmalıyım?
  • 2018 tarihli ‘Yabancı Ülke Adli ve İdari Makamlarınca Verilen Kararların Nüfus Kütüğüne Tescili Hakkında Yönetmelik’ in 7’nci maddesinin 4’üncü fıkrasına göre, başvuruda alınan belgelerde eksiklik tespit edilenlere, belgedeki bu eksikliklerin tamamlanması için 90 günlük süre verilir. Bu süre içinde eksik belgelerin tamamlanmaması halinde başvuru reddedilir. Bu sebepten ötürü, 90 günlük eksik belge tamamlama süresi kaçırılmış ise, eksik belgelerin artık tamamlanabilmesi mümkün olmayacaktır. 90 günlük eksik belge tamamlama süresi anlaşıldığı üzere önem arz etmektedir.
  • Artık boşanma, evliliğin iptali, butlanı veya mevcut olup olmadığına yönelik davalar yönünden tanıma ve tenfiz davalarına gerek kalmadı mı?
  • Yurt dışında bulunan eş, o ülkede bulunan konsolosluğa ya da Türkiye içinde Nüfus Müdürlüğü’ne giderse sadece boşanmanın tanınması için artık tanıma davasının açılmasına gerek kalmayacaktır. Fakat eski eş Konsolosluğa ya da nüfusa gitmekten kaçınıyorsa ya da yabancı ülke mahkemesinin kararı aşağıda anlatacağımız hususları da içeriyorsa bu halde tanıma ya da tenfiz davası açılması kaçınılmaz olacaktır.
  • Tanıma ve Tenfiz kavramları 5718 Sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’da düzenlenmiştir. Yabancı bir mahkeme kararı icra kabiliyeti ve zorunluluğu içeriyorsa, o yabancı mahkeme kararının Türkiye’de de icra kabiliyetine kavuşması için tenfiz kararı alınması gerekmektedir. Bunun için açılacak dava ‘tenfiz davası’ olacaktır. Ancak bir mahkeme kararının icra kabiliyeti yoksa, sadece defi ve ispat aracı olarak Türkiye’deki bir mahkemede ileri sürülecek ise bu defa ilgili mahkeme kararının tanınması yeterlidir. Bunun için açılacak dava ‘tanıma davası’ olacaktır.
  • Aile hukuku yönünden bir örnek ile izah etmek gerekirse, taraflar Almanya’da boşanmışlar ve boşanma kararında velayet, çocukla şahsi münasebet, karşılıklı nafaka ya da tazminat talebi yoksa (Bu ve benzeri kararlar icra kabiliyetine kavuşması gereken kararlardır.) ve eşler konsolosluk veya nüfus müdürlüğüne gidebiliyor ise bu yazımızda anlatılan idari düzeltme yoluna başvurulabilir. Ancak karar, boşanma ile beraber velayet, nafaka, tazminat, çocukla şahsi ilişkiye ilişkin hükümler de içeriyor ise bu durumda düzeltme veya kararın tanınması yeterli olmayacak ve tenfiz davası açılması da gerekecektir.
  • Ne zaman tanıma ne zaman tenfiz davası açmalıyım?
  • Tanıma ve tenfiz davası, kararı veren ülkede zamanaşımına uğramadığı sürece her zaman açılabilir. Bu davalar çekişmeli yargı olarak, basit usulde görülürler.
  • İdari düzeltme mi, tanıma mı, tenfiz mi danışan için daha gerekli; öncelikle bunun tespit edilip ona göre adımın atılması ile eksik ya da fazla evrak toplama ya da yanlış yapılan hukuki işlem ile zaman ve maddi kayıpların önüne geçilmiş olunacaktır. Bu sebeple bu alanda uzman bir avukat desteğinin faydalı olacağı açıktır.

İzmir avukat olarak, hukuki konularda size rehberlik etmek ve sorularınıza cevap vermek için buradayız. Diğer yazılarımıza göz atmak için linke tıklayabilirsiniz.

Hukuk Öğrencisi Doğukan YILMAZ

Av. Ezgi ELBASAN

Sosyal Medyada Bizi Takip edin

https://www.facebook.com/kapitalhukuk

https://www.instagram.com/kapitalhukuk/

https://tr.linkedin.com/company/kapi%CC%87tal-hukuk

KAYNAKÇA

Son Yazılar

Hukuki Yardım Al

Danışmak istediğiniz her konuda bize ulaşın!

BİZE ULAŞIN