İŞ HUKUKUNDA AYRIMCILIK YASAĞI İHLALİ YAPTIRIMI

A. 4857 Sayılı İş Kanunu Kapsamında Yaptırım

4857 Sayılı İş Kanunu ayrımcılık yasağına değindiği gibi ayrımcılık yasağının ihlali halinde elbette ki ayrımcılık yasağını ihlal eden işverene karşı yaptırımlar öngörmüştür. İş Kanunu kapsamında yaptırımlar iki türlü olarak karşımıza çıkmaktadır. Bunlar; işçinin ayrımcılık tazminatı talep etme hakkı ve yoksun kaldığı hakları talep etme hakkıdır. İşçinin maruz kaldığı ayrımcılık İş Kanunu madde 4 kapsamında olmalı ve elbette ki maruz kaldığı ayrımcılık objektif olarak haklı sebebe dayanmamalıdır.

Ayrımcılık tazminatı İş Kanununda dört aya kadar ücret tutarında olarak öngörülmüşse de söz konusu hüküm nispi emredici nitelik taşıdığından toplu iş sözleşmeleri veya iş sözleşmeleri ile tazminatın artırılması mümkündür.[1] İşçinin 4 aya kadar ücret tutarında tazminat talep edebilmesi için zarara uğramış olması şartı aranmaz. Burada işverenin salt ayrımcılık yapmama borcunu ihlal etmesi yaptırıma bağlanmıştır. 4 aya kadar ücretten kasıt çıplak ücret olup ikramiye, prim, sosyal yardım gibi yan ödemeler tazminat hesabına dahil edilmez. İşçinin ayrımcılığa maruz kalmasında tazminat talep etmesinin yanı sıra hukuka aykırılığın tespitini, yasaklanmasını veya önlenmesini veya ortadan kaldırılmasını talep etmeye yönelik dava açma hakkı da bulunmaktadır.

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 17.09.2007 tarihli 2007/29103 Esas 2007/26743 Karar sayılı kararında ayrımcılık nedeniyle iş sözleşmesi feshedildiğinden işçi lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmiştir;

“Davacı işçi iş sözleşmesinin hamile olduğu ve ardından doğum yaptığı için feshedildiğini ileri sürerek kötü niyet tazminatı da talep etmiştir. Mahkemece kötü niyetin kanıtlanmadığı gerekçesi ile isteğin reddine karar verilmiş ise de, dinlenen tanıklar davacının hamileliği nedeni ile istifasının istendiğini, davacının istifa etmediğini, doğumdan sonra da iş sözleşmesinin feshedildiğini açık bir şekilde belirtmişlerdir. Her ne kadar iş güvencesi kapsamında bulunmayan işçinin iş sözleşmesinin bildirimli feshinde herhangi bir neden gösterme zorunluluğu bulunmamakta ise de, somut olayda davacının kötü niyet iddiası ve tanıkların belirtilen anlatımları karşısında işverence makul ve meşru bir nedene dayanıldığı da iddia ve ispat edilmemiştir. Buna göre davacının kötün niyet tazminatı isteği de kabul edilmelidir”.

6701 S.K. kapsamında 4 aya kadar tazminatın yanında ayrımcılığa maruz kalan işçinin yoksun kaldığı hakları da talep etme hakkı bulunmaktadır. 6701 S.K. madde 5/6’ya göre işçi, parasal haklar bakımından, eşit davranma borcuna aykırı davranılmamış olsa idi içinde bulunacağı duruma getirilmek istenmiştir.[2] Yoksun kalınan haklar kavramından işçinin ücret ve diğer ücret eklerinin dahil olduğuna şüphe yoktur.

Söz konusu bu hakkın kullanılabilmesi için objektif olarak haklılaştırılabilecek bir sebep yokken ayrımcılık yapılarak işçinin diğer işçilere göre birtakım haklardan yoksun kalması aranır.

B. İdare Hukuku Kapsamında Yaptırım

İş Kanunu madde 99/1-a’ya göre; “Bu kanunun 5. maddesinde öngörülen ilke ve yükümlülüklere aykırı davranan işveren veya işveren vekiline bu durumdaki her işçi için yüz elli Türk Lirası idari para cezası verilir.”

İş bu para cezası her yıl yeniden değerleme oranında artırılmaktadır.

C. 6701 Sayılı İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanunu Kapsamında Yaptırım

Söz konusu bu kanun ayrımcılık yasağı ve eşitlik ilkesine yer verdiği gibi ayrımcılık yasağının ihlali halinde ayrımcılığa maruz kalanların kuruma başvurma yolunu da açık tutmuştur. 6701 Sayılı Kanunun 17. Maddesi’nde Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’na başvuru şu şekilde ifade edilmiştir;

“Ayrımcılık yasağı ihlalinden zarar gördüğü iddiasında bulunan her gerçek ve tüzel kişi Kuruma başvurabilir. … Başvuru hakkının etkin bir şekilde kullanılmasına hiçbir surette engel olunamaz.”

Kurum başvuru şartı olarak işçiden yalnızca kanuna aykırı olduğunu iddia ettikleri uygulamanın düzeltilmesini ayrımcılığı yapan ilgili taraftan talep etmesini ve talebin reddi veyahut talepten itibaren 30 gün beklenmesi koşulunu öngörmüştür. Yine kurumun telafisi güç veya imkansız zararların doğması ihtimali bulunan hallerde, bu şartı aramaksızın başvuruları kabul ettiği kanunda belirtilmiştir. Başvuru sonucu cinsiyet yahut kanunda belirtilen diğer unsurlar bakımından ayrımcılık yapıldığına karar veren Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu, ayrımcılık yasağını ihlal eden kişi veya kurumlar hakkında 1.000 TL’den 15.000 TL’ye kadar idari para cezası uygulamaktadır.[3]

D. Türk Ceza Kanunu Kapsamında Yaptırım

Ayrımcılık yasağına aykırılığın cezai yaptırımı TCK’nın 122. Maddesinde düzenlenmiştir. “Nefret ve Ayrımcılık” başlıklı maddeye göre, “Dil, ırk, milliyet, renk, cinsiyet, engellilik, siyasi düşünce, felsefi inanç, din veya mezhep farklılığından kaynaklanan nefret nedeniyle;… c) Bir kişinin işe alınmasını, d) Bir kişinin olağan bir ekonomik etkinlikte bulunmasını engelleyen kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”

E. Sonuç

Netice itibariyle her türlü ayrımcılığa maruz kalan işçilerin işverene karşı hak talep etme imkanı bulunmakta olup, ayrımcılığa maruz kalan işçilerin mutlaka hakkını talep etmesi gerekmektedir. Ayrımcılık yapan işverenler yaptırımla karşılaşmalıdır. İş avukatı İzmir, ayrımcılıkla mücadelede müvekkillerine hukuki destek sağlar ve gerekli hukuki adımları atmalarına yardımcı olur.

1) Süzek, İş Hukuku,508; Odaman, Ayrımcılık Tazminatı, 34-35; Baysal, Eşit Davranma, 74.

2) Yıldız, Eşit İşlem Yapma Borcu, s. 321.

3) 6701 S.K. md. 25

Son Yazılar

Hukuki Yardım Al

Danışmak istediğiniz her konuda bize ulaşın!

BİZE ULAŞIN