BOŞANMADA NAFAKA – NAFAKAMI ARTIRMAK İSTİYORUM

Nafaka, boşanma sonrası taraflardan birinin mali gücünde oluşan azalmayı önlemek için diğer tarafın yaptığı ödemedir. Tedbir nafakası, iştirak nafakası ve yoksulluk nafakası şeklinde türleri bulunmaktadır.

· Tedbir nafakası yalnızca boşanma davası sürerken eşlerden birinin yoksulluk çekmesini önlemek amacıyla bu süreçte geçerli olan bir nafaka çeşididir.

· İştirak nafakası, çocuğun velayetini alan tarafa diğer tarafın çocuğun bakım ve ihtiyaçlarının giderimi için yaptığı tüm ödemelerdir. Halk arasında çocuk bakım nafakası olarak bilinmekle birlikte çocuğun ihtiyaçları, eğitimi ve yaşı hususlarında miktarı değişkenlik göstermektedir.

· Yoksulluk nafakası ise son nafaka türü olmakla birlikte evlilik birliğinin sona ermesiyle birlikte yoksulluğa düşecek tarafa, diğer tarafça ödenecek nafakadır.

Yoksulluk nafakasının miktarı tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre değişkenlik göstermektedir ve hakim bunu dikkate alarak yoksulluk nafakasına hükmeder. Hakim yoksulluk nafakasına hükmederken tarafların ekonomik ve sosyal ihtiyaçlarının yanında nafaka talep eden tarafın evlilik birliğinin sona ermesinde kusur durumuna da dikkat eder.

Buna göre TMK madde 175;

‘’Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz.’’

Nafaka, enflasyon oranı ve tarafların ekonomik durumuna göre arttırılabilir.

NAFAKANIN ÖDENMESİ

Tedbir nafakasının yalnızca boşanma davası süresince ödeneceğini söyledik. Bunun yanı sıra iştirak nafakası, çocuğun ihtiyaçlarının düzenli olarak devam edeceği dikkate alınırsa iştirak nafakasının toptan ödenmesi gibi bir durum söz konusu olamaz. Bu nedenle irat biçiminde ödeneceği kuşkusuzdur. Yoksulluk nafakası ise toptan veyahut durumun gereklerine göre irat biçiminde ödenebilir. Durumun gereklerine ve nasıl ödeneceğine hakim karar verir. İrat biçiminde ödemeye karar verilen yoksulluk nafakasında hakim talep üzerine gelecek yıllarda tarafların ekonomik ve sosyal durumuna göre nafaka miktarının ne şekilde değişeceğine karar verir. Burada dikkat edilmesi gereken nokta tarafın bu hükmü talep etmesi olup genellikle tarafların aklına bu gelmez ve aradan zaman geçtikten sonra tekrar dava açmak zorunda kalmaktadırlar. Ancak avukat aracılığı ile yürütülen boşanma davasında avukat müvekkilini bu talep konusunda bilgilendirmekte ve tekrar gerçekleşecek dava süreçlerinden ve dava masraflarından müvekkilini korumaktadır.

İŞTİRAK NAFAKASI VE YOKSULLUK NAFAKASINDA DEĞİŞİKLİK

Mahkeme kararları kural olarak kesin hüküm teşkil etmekte ve aynı konu tekrar dava edilememekte iken nafaka hükümleri kesin hüküm teşkil etmez. Bunun anlamı; hakim tarafından hükmedilen iştirak veya yoksulluk nafakası zamanla şartların değişmesi ile ve mahkeme kararıyla ortadan kaldırılabilir, azaltılabilir yahut arttırılabilir. Bunun için gereken şartların oluşması gerekmektedir ve bu şartların oluşması ile taraf söz konusu istemini tekrar dava ederek gerçekleştirebilir. Elbette nafakada değişim yapılabilmesi için nafakanın irat biçiminde ödeniyor olması şarttır.

YOKSULLUK NAFAKASININ KALDIRILMASI

Türk Medeni Kanunu madde 176’da irat biçiminde ödenen nafakanın hangi hallerde ortadan kaldırılacağı belirtilmektedir. Buna göre;

· Yoksulluk nafakası alan tarafın yeniden evlenmesi ya da evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması,

· Taraflardan birinin ölmesi,

· Yoksulluğun ortadan kalkması,

· Yoksulluk nafakası alan tarafın haysiyetsiz yaşam sürmesi

hallerinde yoksulluk nafakası ortadan kalkar.

Bu maddelerde yoksul tarafın evlenmesi ile taraflardan birinin ölmesi hallerinde yoksulluk nafakası kendiliğinden ortadan kalkarken, diğer hallerde tarafın dava açması zorunludur. Bu durumda dava aşamasının bir avukat aracılığı ile yürütülmesi hak kayıplarının oluşmasını da önlemekte yardımcı olur.

YOKSULLUK NAFAKASININ ARTIRIMI-AZALTIMI

İrat biçiminde ödenmesine karar verilen nafaka yoksul olan tarafın geçimini sağlamakta, hayatını devam ettirmesi hususunda yardımcı olmaktadır. Ancak zamanın geçmesi, şartların değişmesi ve paranın alım gücünün azalması ile yıllar önce hükmedilen nafaka miktarı günümüzde gülünç bir miktar haline gelebilmektedir. Yahut şartların değişmesi ile yoksulluk nafakası ödeyen tarafın maddi durumu bozulmuş, o da yoksullaşmış olabilmektedir. Bu nedenle kanun koyucu boşanmış eşlere nafaka miktarında değişiklik yapılabilmesine yönelik bir dava imkanı tanımaktadır. Her hukuki süreç gibi bu süreçte de bir avukat aracılığı ile yürütülen dava, tarafların hak ettiği sonuçlarla son bulmaktadır.

Kanunda kısaca;

‘’Tarafların malî durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hâllerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.’’ ifadesiyle aslında konu özetlenmektedir. Yoksulluk nafakası ödeyen yahut yoksul olan tarafın mali durumlarının zamanla değişime uğraması sebebiyle açılacak nafaka artırım veya azaltım davasında hakim hakkaniyete göre doğru miktara hükmedecektir. Yahut hakkaniyet gereği yıllar önce hükmedilen nafaka miktarının değeri azalmış, alım gücü düşmüş ise yine hakkaniyet gereği açılacak davada doğru miktara hükmedilecektir.

Yoksulluk nafakasında durum böyle iken, iştirak nafakasında da çocuğun mali ihtiyaçlarının, eğitim, sağlık ve bakım giderlerinin değişmesi halinde yine artırım veya azaltım yoluna gidilebilmektedir.

Nafaka her ne kadar hak ise nafakanın miktarında değişime gitmek de o kadar haktır ve nafakayı ödeyen nasıl azaltmak isteyebileceği gibi nafaka alan da nafakanın arttırılmasını isteyebilecektir. Burada dikkat edilmesi gereken doğru adımları atarak ilerlemek olmalı ve hükmedilecek nafakanın bir tarafın geçimini yıllarca sağlayacak miktar iken diğer tarafın da yıllarca ödemekle mükellef olduğu miktar olduğu unutulmamalıdır. Bu nedenle tarafların maddi durumunu gösterir her türlü belgenin, tarafların ekonomik ve sosyal ihtiyaçlarını gösterir her türlü delilin mahkemeye sunulması, tahkikat aşamasının usulüne uygun bir şekilde yürütülmesi haklı sonuçlar elde etmek için ciddi öneme sahiptir. Bu nedenle yapılması gereken bu süreçleri mutlaka bir avukat aracılığı ile yürütmektir. Bu doğrultuda İzmir’de faaliyetlerini sürdürmekte olan boşanma davalarının yanı sıra nafaka artırım-azaltım ve nafakanın kaldırılması davalarında müvekkillerine doğru ve güvenilir hizmet sunan bir İzmir boşanma avukatı bulunması önemlidir..

Son Yazılar

Hukuki Yardım Al

Danışmak istediğiniz her konuda bize ulaşın!

BİZE ULAŞIN