ANONİM ŞİRKETTE PAYLAR

ANONİM ŞİRKETTE PAYLAR

Anonim şirketin odak noktasını oluşturan pay, şirketin kuruluşunda esas sözleşmesinin veya sermaye artırımında artırılan sermayenin ticaret siciline tescil edilmesiyle doğar. Şimdi anonim şirkette pay kavramını daha yakından inceleyelim.

Pay Kavramı Nedir?

Anonim şirkette pay, esas sermayenin belli nominal değerdeki bir parçasını ifade eder. Esas sermaye paylara bölünmüştür. Her bir payın itibari bir değeri vardır. Örneğin, esas sermayesi 100.000 TL olan bir anonim şirkette şirket sermayesi her biri 1 TL olan 100.000 paya bölünmüş olabilir. Bu payın değerine itibari değer veya nominal değer denir. Payın itibari değeri de en az 1 kuruş olmalıdır. Ve payın itibari değeri 1 kuruş ve katları olarak artırılabilir. Dolayısıyla 0.5 kuruş vs. şeklinde olamaz. Payların nominal (itibari) değerleri toplamı esas sermayeye eşittir. Payların nominal değerlerine göre farklı pay kategorileri oluşturulabilir (bir grup payların değeri X TL, bir grup payların değeri Y TL gibi). Aynı gruptaki payların nominal değerleri eşittir. Payın gerçek değeri ise özkaynakların toplam pay sayısına bölünmesiyle tespit edilir. Bu da iki türlü karşımıza çıkabilir: yıllık bilançoya göre gerçek değer ve aktiflerin muhtemel satış fiyatlarına göre gerçek değer. Payın piyasa veya borsa değeri ise piyasa koşularına göre kendiliğinden oluşur. TTK 347 uyarınca, itibari değerinden aşağı bedelle pay çıkarılamaz. Buna karşılık itibari değerin üzerinde (primli, agiolu) pay çıkarılması mümkündür. Bu daha çok esas sermaye artırımlarında yeni çıkarılacak paylar bakımından söz konusu olur. Anonim ortaklıkta kural olarak her pay, sahibine aynı nitelikte haklar sağlar ve borçlar yükler. Buna paylar arasında eşitlik ilkesi deriz. Kural eşitlik olmakla birlikte, bu ilkenin önemli bir istisnasını TTK 478’de görürüz. TTK 478/2’ye göre imtiyaz, kâr payı, tasfiye payı, rüçhan hakkı ve oy hakkı gibi haklarda paya tanınan üstün bir hak veya kanunda öngörülmemiş yeni bir pay sahipliği hakkıdır. Buna imtiyazlı pay denir. Anonim şirkette imtiyazlı paylara ilişkin yazımıza aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz. Payların çıkarma primlerinin tamamı tescilden önce ödenir (TTK 344/1, c-2). Paylar primli (agio) çıkarılabilir. Payların itibari değeri dışında agio niteliğinde olan kısım tamamen ödenir. Örneğin itibari değeri 1 TL olan pay 4TL’ye ihraç edildiyse, bunun 3 TL’si tescilden önce tamamen ödenir. Anonim şirketlerde pay 3 biçimde karşımıza çıkabilir:
  1. Hiç senede bağlanmamış olabilir. Bunlara çıplak paylar denir. Bu paylar esas sözleşmede gösterilmiş, tescil ve ilan edilmiştir. Ancak onu belirleyen bir hisse senedi yoktur. Çıplak payların devri alacağın temliki hükümlerine tabidir ve yazılı şekilde yapılır (TBK 183 vd.). Bunu bir örnekle açıklamak gerekirse; yazılı bir şekilde şu anonim şirketteki x miktarındaki payımı A kişisine devrettim denilmesi halinde payın devri gerçekleşir. Devralan kişi yapılan bu alacağın temliki sözleşmesi ile yönetim kuruluna başvurur ve devrin pay defterine kaydını talep eder. Bu şekilde bir payın devri aksi esas sözleşme ile kararlaştırılmamışsa yönetim kurulunun onayına tabi değildir. Payın devrinin ticaret siciline tescil ve ilanı gerekmez.
  2. Anonim şirkette bir pay nama yazılı hisse senedine bağlanmış olabilir. Nama yazılı hisse senedinde pay sahibinin adı yazmaktadır. Nama yazılı senetlerde ise bu TTK madde 487/1’de öngörülen koşullardan başka, sahiplerinin adı ve soyadı veya ticaret unvanları, yerleşim yeri, pay senedinin bedelinin ödenmiş olan miktarının da yer alması gerekir. Bu senetler ortaklığın pay defterine kaydolunur (TTK 487/2). Bir kişi nama yazılı hisse senedini devretmek istediğinde bir ciro işlemi yapılır. Senedin arkasına senedi A kişisine devrettim yazılır ve imzalanır. Buna ek olarak senedin zilyetliği devredilir. Bu şekilde senet ve arkasındaki ciro ile senedi devralan kişi yönetim kuruluna başvurur ve pay defterine devrin kaydedilmesini talep eder. Ciro ve zilyetliğin devri suretiyle gerçekleştirilen nama yazılı hisse senedinin devrinin, ortaklığa karşı hüküm ifade edebilmesi için, mutlaka pay defterine devralanın kaydının yapılması gerekmektedir. Pay defteri, hamiline yazılı pay sahipleri dışında, diğer ortaklık paylarının kimlerin elinde bulunduğu, bu paylardan doğan hakların kim tarafından kullanılacağı gibi hususları gösterir.
  3. Son olarak, anonim şirkette paylar hamiline yazılı hisse senedine bağlanmış olarak karşımıza çıkabilir. Türk Ticaret Kanunu madde 487/1’e göre, hamiline yazılı pay senetlerinin ortaklığın unvanını, sermaye tutarını, ortaklığın kuruluş tarihini, bu tarihteki sermaye tutarını, çıkarılan pay senedinin tertibini, bunun tescil tarihini, senedin türünü ve itibari değerini, kaç payı içerdiğini belirtmesi ve ortaklık adına imza etmeye yetkili olanlardan en az ikisinin imzalaması şarttır. Hamiline yazılı senetlerin üzerinde pay sahibinin adı yer almaz. Dolayısıyla bu payın devrinde ciroya gerek olmaksızın sadece o senedin zilyetliğinin senedi devralan kişiye geçirilmesi yeterlidir. Hamiline yazılı pay senetlerinin devrinde, yapılan devrin yönetim kuruluna bildirilerek pay defterine kaydı söz konusu olmaz. Dolayısıyla ortaklığın tüm payları hamiline ise, ortaklıkta pay defteri tutulması zorunluluğu da ortadan kalkar. Ancak, 31446 sayılı Resmî Gazete ile “Hamiline yazılı pay senetlerinin devri, şirket ve üçüncü kişiler hakkında, ancak zilyetliğin geçirilmesi suretiyle payı devralan tarafından Merkezi Kayıt Kuruluşuna yapılacak bildirimle hüküm ifade eder. Devralan tarafından şirkete başvurulması durumunda devir bildirimi şirket aracılığıyla yapılır.” hükmü getirilmiştir. Böylelikle yapılan hamiline yazılı pay devrinin şirkete karşı öne sürülebilmesi için zilyetliğin 3. kişiye geçirilmesinin ardından Merkezi Kayıt Kuruluşuna bildirim zorunluluğu doğmuştur.
Anonim şirkette payların kıymetli evrak niteliğinde senetlere bağlanabileceğinden yukarıda bahsetmiştik. Şimdi de anonim ortaklıkta hisse senedi çıkarılmasının bağlı olduğu kuralları inceleyelim.
  • Anonim şirkette esas olarak nama yazılı hisse senedi ve hamiline yazılı hisse senedi karşımıza çıkar. Emre yazılı pay senedi çıkartılamaz (TTK 484/1). Ancak nama yazılı pay senetleri, emre yazılı senetlere özgü devir şekli olan ciro vasıtasıyla devredildiklerinden, kanunen emre yazılı senet sayılır (TTK m.490/2).
  • TTK 486/1 hükmüne göre, ortaklığın ve sermaye artırımının tescil edilmesinden önce çıkartılan hisse senetleri geçersizdir. Hisse senetleri sadece ortaklığın veya sermaye artırımının tescil edilmesinden sonra çıkarılabilir.
  • Pay bedelleri tamamen ödenmedikçe, paylar karşılığında hamiline yazılı hisse senedi çıkarılamaz (TTK 484/2).
  • Hamiline yazılı paylar bakımından, yönetim kurulu pay bedelinin tamamının ödenmesinden sonra, 3 ay içerisinde pay senetlerini bastırıp pay sahiplerine dağıtır (TTK 486/2). Yönetim kurulu hamiline yazılı payların bastırılmasına ilişkin olarak öncelikle bir karar almalıdır. Bu karar ticaret siciline tescil ve ilan ettirilir. Alınan karar eğer varsa ortaklığın internet sitesine konur (TTK 486/2). Eğer kanunen öngörülen bu üç aylık sürede hamiline yazılı hisse senedi çıkarılmazsa, eda davası açılabilir. Bu durumda yönetim kurulunun kanunen düzenlenen bir yükümlülüğünü ihlal söz konusu olduğu için, şartlarının gerçekleşmesi halinde sorumluluk davası açılması da gündeme gelebilir (TTK 553 vd.).
  • Nama yazılı senetlerin hamiline yazılı senetlerde olduğu gibi bir çıkartma zorunluluğu bulunmamaktadır. Ancak nama yazılı senetlerin çıkarılması bakımından TTK’da bir azınlık hakkı düzenlenmiştir. TTK 486/3’e göre, azınlığın istemde bulunması halinde, nama yazılı pay senetleri bastırılır ve tüm nama yazılı pay senedi sahiplerine dağıtılır. Azınlığın talebi üzerine nama yazılı pay senetleri sadece azınlık için değil, aksine diğer bütün nama yazılı pay senedi sahipleri için de çıkartılıp dağıtılacaktır.
Anonim ortaklıkta ilmühaber çıkarmak da mümkündür (TTK 486/2). İlmühaberler nama yazılı veya hamiline yazılı hisse senetleri yerine çıkarılabilirler. TTK 486/2 hükmü ilmühaberler hususunda temel bir düzenleme getirmiştir. Bu hükme göre pay senedi bastırılıncaya kadar ilmühaber çıkarılabilir. Düzenleme her ne kadar hamiline yazılı hisse senetleri için düzenlenmiş gibi görünüyorsa da nama yazılı hisse senetleri için çıkartılan ilmühaberler için de uygulanmaya elverişlidir. Önemle belirtmek gerekir ki anonim şirkette payın hisse senedine bağlı olmaması veya ilmühaber çıkartılmamış olması, ortaklık payının devrine engel değildir. Yargıtay da bir kararında, pay senedi veya ilmühaber çıkartılmamasının payın devrine engel olmayacağını belirtmiştir (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, 15.12.1981, E.5144, K. 5141). Bu nedenle, pay sahiplerinin hukuki konularda uzman bir İzmir avukatı tavsiye alması, sağlam bir yatırım stratejisi oluşturmak açısından önem arz etmektedir. Diğer yazılarımıza göz atmak için linke tıklayabilirsiniz. Hukuk Öğrencisi Yağmur EFE Av.Harun Ümit Eren Sosyal Medyada Bizi Takip edin https://www.facebook.com/kapitalhukuk https://www.instagram.com/kapitalhukuk/ https://tr.linkedin.com/company/kapi%CC%87tal-hukuk

Son Yazılar

Hukuki Yardım Al

Danışmak istediğiniz her konuda bize ulaşın!

BİZE ULAŞIN